215
Bilindiği üzere Geleneksel Finansın altyapısını Beklenen Fayda Teorisi (BFT) oluştururken; Davranışsal Finans’ın altyapısını ise Beklenti Teorisi (BT) oluşturmaktadır. Beklenen Fayda Teorisi, daha çok mantıksal çıkarımlar üzerinde dururken, Beklenti Teorisi ise daha çok gözlemlerden yola çıkarak sonuçlara gitmektedir.
Beklenen Fayda Teorisinde; insanlar istikrarlı, çok iyi tanımlanmış fayda fonksiyonlarını maksimize etmeye çalışan rasyonel bireyler olarak ele alınmaktadır. İnsan davranışlarının rasyonel birey modeli ile açıklanamadığı da psikolojide sıklıkla bahsedilmektedir. Piyasalarda meydana gelen pek çok anomalinin nedeninin insan psikolojisinden kaynaklanabileceği göz önüne alınarak, aslında karar alma süreçlerinde psikolojik faktörlerin eklenmesiyle davranışsal finans ortaya çıkmıştır (Çelik, 2013: 21-22).
Finans biliminde karar verme oldukça önemlidir. Risk ve belirsizlik altında karar verme davranışlarını inceleyen iki ana kuram; yatırımcı rasyonelliğini öne çıkaran geleneksel finans kuramları ve diğeri de karar verenlerin, birçok önyargının etkisi altında kaldığını öne süren davranışsal finans kuramlarıdır. Davranışsal finans, geleneksel kuramlara karşı çıkarak bireylerin sistematik olarak hata yaptığını ileri sürmektedir (Sezer, 2013: 1).
Yukarıdaki açıklamalardan yola çıkacak olursak, geleneksel finansın insan psikolojisini göz ardı etmesi ve davranışsal finansın bu psikolojik faktörleri de eklemesi sonucu davranışsal finans kabul görmektedir. Çünkü yatırımcılar her zaman akılcı hareket etmemekte ve bazı dönemlerde aşırılıklara ulaşacak davranışlar sergilemektedir.
Belirsiz koşullar altında karar alma süreçlerine dair geleneksel yaklaşım bireylerin riskten kaçındığını, riski sevdiğini veya bunları umursamadığını varsaymaktaydı. Bu risktercihleri, ilgili kişinin kazanç ve kayıp getiren risklerle karşı karşıya gelmesine göre söz konusu olacaktı. Ancak, davranışsal finans, kişilerin kazançla karşı karşıya geldiğinde riskten kaçındığını, ama kayıpla karşı karşıya olduklarında, riski tercih ettiğini belirtmektedir. Örneğin, 10 pound kaybetmedeki fayda kaybı, 10 pound kazanmadaki fayda kazancından daha yüksek görünmektedir. Aslında bütün bunlar, karar alma süreçlerinin sonuçları etkilemese de, seçimlere etki edebileceğini göstermiştir (Ekonomi Kitabı, 2013: 267)
Kaynak: Küden, M. (2014). “Davranışsal Finans Açısından Bireysel Yatırım Tercihlerinin Değerlendirilmesi”. İzmir: Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi